ATATÜRK VE İRTİCA... İrticaın, ülkemizin çağdaş uygarlığa ulaşma çabalarını önleyebilmek için, onun yalnız yüzeydeki belirtilerini değil, kaynaklarını da kurutmak gereklidir. Her şeyden önce, Atatürk'ün laiklik politikası yeniden canlandırılmalıdır. Emperyalizmin, kendi çıkarları uğruna içeride irticayı körüklemesini engelleyebilmek için, Türkiyeyi ve Türk halkını emperyalizmle iç içe olmaktan, yabancı sermaye sömürüsünden ve dış yardım dilenciliğirden en kısa sürede kurtarmak; politik, ekonomik, kültürel, v.b. her planda tam bağımsızlığı gerçekleştirmek gereklidir. Bu başarılamadıkça, dün nasıl Intelligence Service yeşil şala bürünmüş 31 martlar tezgahladıysa, bu gün de CIA; fetullah gülen (hizmet tarikatı) kisvesiyle, menzil tarikatı kisvesiyle, süleymancılık tarikatı kisvesiyle, nurculuk tarikatı kisvesiyle, kendini dini ulema olarak sunan cahiller kisvesiyle, devlete çökenlerin desteklediği çeşitli vakıflar kisvesiyle, alternatif tarih yazıcısı hainler kisvesiyle, ikinci cumhuriyetçi aydınlar kisvesiyle karşımıza dikilecektir. Türk köylüsünün köylerde, kapalı ekonomi ve dar gelirli bir yaşam şartları içinde, tecrit edilmiş olarak yaşaması; şehirlerde de küçük üreticiye dayanan bir yapının egemen olması, şeriatçı akımlara elverişli bir ortam yaratmaktadır. Tarımda, köyde yaşayanlara şehir hayatının bütün olanaklarını getirecek biçimde, büyük kooperatif çiftliklerine dayanan bir ekonomik yapının kurulması; şehirlerde ağır sanayi temeline oturtulmuş, en son dijital ve akıllı teknolojinin kullanıldığı, gerçek bir sanayinin inşaası, yalnız kalkınmak için değil, irticaın kesinlikle tasfiyesi için de zorunludur. Sıtmanın önlenmesi nasıl bataklıkların kurutulmasını gerektirmekteyse, irticaın tasfiyesi de ekonomik yapının değiştirilmesini zorunlu kılmaktadır. Böyle bir ekonomik yapı içinde laik eğitim ve Atütürkçü laik politika en büyük meyvelerini verecektir. "Atatürkçü laik politika,bağımsızlık ve kalkınma" irticaın kesin ilacıdır. |
150 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |