Son birkaç yıldır Trakya’da tarım alanları yoğun bir şekilde el değiştiriyor.

Çiftçimizin ekonomik sıkıntıları veya acil bir ihtiyacı nedeni ile toprağından bir kısmını satması ve bu satışa çıkardığı toprağını da tarla komşusu veya köylüsü veya civar komşularının alması gibi el değiştirmelerden bahsetmiyorum.

O şekilde el değiştirmeler kadimden beri var ve olağan…

Bahsettiğim el değiştirmenin alıcı tarafı hep aynı firma. Satıcı tarafı ise, son yıllarda özellikle Trakya köylüsünün ekonomik sıkıntıları nedeni ile banka, tefeci. v.s. ye borçlanması sonucu toprağı icra yolu ile satışa çıkarılan veya hisseli olup hissedarların birbirleri ile anlaşamamaları nedeni ile satışa çıkarılan Trakyalı toprak sahipleri…

Artık, Edirne’de, Kırklareli’de,Tekirdağ’da bu işle ilgilenenlerin ismini bildiği firma; icra yolu ile veya mahkeme kararı ile satışa çıkarılan toprağın nerede olduğuna, ne büyüklükte olduğuna, verimli olup olmadığına, fiyatının ne kadar olduğuna bakmaksızın görevlendirdiği ajanları eli ile bu tarlaları satın alıyor…

Önceleri bu satın alma işleminin çağdaş anlamda büyük bir çiftlik kurulması amacı ile alındığı ihtimali ile bu satın almalar kimsenin dikkatini çekmedi.

Ancak, satın alınma işleminin tüm Trakya çapında olduğu; satın alınan tarlanın büyüklüğüne, verimli olup olmadığına ve fiyatına bakılmaksızın satın alma işleminin yoğun bir şekilde yürütüldüğü ortaya çıkınca, bu satın almaların nedeni ile ilgili çeşitli ihtimaller akla geldi.

Tarımsal arazide büyük çiftlikler kurulması sureti ile zirai kazanç amacı ile satın alındığı ihtimali düşünüldü. Ancak, satın alma fiyatları değerlendirildiğinde, tarlanın satın alınması için yapılan ödemenin ve diğer ilave masraflarla ulaştığı toplam fiyatına göre, tarımsal işletme yolu ile karlı olarak geri dönüşünün Türkiyede’ki mevcut tarım politikaları karşısında mümkün olmadığı da ortada…

Bir başka ihtimal olarak, tarımsal arazilerin spekülasyon amacı ile, yani elde bulunan sermayenin toprağa yatırılıp, daha sonra daha pahalı bir fiyattan satılarak kar edilmesi amacı ile alındığı düşünülebilirse de, satın alma fiyatlarına bakıldığında,  o fiyatın üzerinde tarlanın satılmasının asla mümkün olmayacağı da bellidir. Bu durumda, toprağın alım-satım spekülasyonu amacı ile alınmadığı da çok açık olarak ortada...

Son bir ihtimal ise, bu firmanın 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu’nun uygulama alanında kalan dağınık arazilerin satın alıp, daha sonra bu kanun gereğince toplulaştırılmasını sağlaması ve toplu hale getirilmiş arazının çiftlik olarak işletilmesi veya karlı bir fiyattan satılması amacı ile toprak satın alma projesini yürütmekte olmasıdır. Tarımsal çiftlikler kurulma amacı ile yatırım yapılmasının Türkiyede’ki mevcut tarım politikası nedeni ile kazançlı bir yatırım olmadığı açıktır.

Toplu hale getirilmiş taşınmazların büyük parçalar halinde para kazanma amacı ile satışının yapılması da, bu tarlaların satın alma ve firmaya mal oluş fiyatları, bekleme süresi ve bu sürenin sonunda satışa çıkarılabilecek olması değerlendirildiğinde, bunun hiç  de karlı bir yatırım olmayacağı açıkça ortaya çıkmaktadır…

Öyleyse bu firma bütün Trakya çapında bu toprak alımı kampanyasını ne amaçla yürütmektedir ? 

Bu sorunun cevabı yukarıda açıkladığımız nedenlerle ekonomik gerekçelerle verilemez.

Akla gelen ve kanımızca en doğru cevap ise, bu kampanyanın siyasi bir amaçla yürütülen,  hem de yurt içi ve uluslar arası siyasi amaçlarla yürütülen bir kampanya olduğudur.

Trakya’nın jeo-stratejik önemi ve sosyolojik yapısı Türkiye’yi yönetmekte olan zihniyet için 14 yıldır büyük bir sorundur ve Trakya’nın da Konya’ya, Kayseri’ye Trabzon’a, Kütahya’ya v.s. dönüştürülmesi bu zihniyetin en büyük amaçlarından bir tanesidir.  

Bu, yurt içindeki siyasi iktidarda bulunan zihniyetin Trakya için oluşturduğu bir tehlike’dir…

Ancak, Trakya’nın başta doğalgaz, petrol ve kömür olmak üzere yer altı zenginliğinin tahminlerin çok üzerinde olduğunun artık anlaşılmış olması nedeni ile, uluslar arası bir siyasi kampanya da ihtimal dışı değildir.

Trakyalıların ve kendisini Trakyalı hissedenlerin, bizlerin  Trakya’ya ve Trakyalılağa yönelik bu tehlikenin gündeme getirilmesini sağlamak için her türlü çabayı göstermemiz yaşadığımız topraklara karşı borcumuz ve görevimizdir.

EN KISA ZAMANDA DA TBMM’YE BİR VEYA BİRKAÇ VEYA BÜTÜN TRAKYA MİLLETVEKİLLERİNİN BİRLİKTE BİR SORUŞTURMA ÖNERGESİ VEREREK, YOĞUN BİR ŞEKİLDE TRAKYA’DAKİ TARIMSAL ARAZİLERİN  ÖZELLİKLE BİR FİRMA TARAFINDAN YÜRÜTÜLEN SİSTEMLİ ÇALIŞMA İLE EL DEĞİŞTİRMESİNİN NEDENLERİNİN ORTAYA ÇIKARILMASI İÇİN ÇABA GÖSTERMELERİ ELZEM BİR GÖREV HALİNE GELMİŞTİR…

Yorumlar