• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası

METİN KIRAY

Hoş geldiniz!

Üyelik Girişi
Linkler
LOZAN BARIŞ ANLAŞMASI İHANET BELGESİ Mİ ?

          Dr. Mehmet Hakan Sağlam isimli bilim insanı (!) diyor ki;

         "Lozan Barış Anlaşması Madde 129:Türk Hükümetince Anzak (Arı Burnu) bölgesindeki toprak parçaları İngiliz İmparatorluğu'na bırakılacaktır.

Evet, uğrunda 253 bin şehit verdiğimiz Arıburnu, İsmet İnönü tarafından İngiltere toprağı haline getirilmiştir.

         Gelibolu Arıburnu sahilinde Türk Devleti asker bulunduramaz,hiçbir şey inşa edemez.

         İnanmayan Geziciler,ulusalcılar,CHP'liler Lozan Anlaşmasının 129.maddesini okusun da  Lozan'ın başarı mı yoksa hezimet mi olduğunu öğrensin.

         Cumhuriyetin lider sultası Lozan'da Suriye, Mısır, Irak, Filistin, Kudüs, Yemen, Mısır, Cezayir,Libya,12 adalar ve Balkanları verip geldi..."

         Adının başında bir de Dr. ünvanı olan bu herif gibi bilim insanları (!), onun bu düşüncelerine katılıp paylaşan AKP milletvekilleri (!) nasıl bir ortamda,nasıl bir beyin yıkaması ile yetiştirildiniz bilemem.

         Ama bu söylediklerinize gerçekten inanıyorsanız, nasıl böyle insanlık dışı ve alçakça düşünceleri utanmadan açıklama cesareti bulabildiğinizin öncelikle sorgulanması gerekiyor...

         İnsanlık duygularından nasip almamış zavallılar;

         (Her nedense) bitmeyen bir kin ve öfke ile düşman olduğunuz Mustafa Kemal Atatürk'ün insancıl ve saygılı duruşunu gösteren iki anekdotu aktarayım:

         “İzmirliler Mustafa Kemal Atatürk'ün büyük zaferden sonra Karşıyaka'da misafir edileceği evin önüne halı gibi, ipekten bir Yunan bayrağı sermiştir.                                                                                                                                      Oradaki İzmirliler: “Buyurun, geçiniz. Bizim öcümüzü aldınız. Yunan Kralı bu evden içeri, bizim bayrağımıza basarak geçmişti. Siz lütfen bu karşılığı vererek, o günkü lekeyi siliniz. Burası sizin şehrinizdir. Bu ev sizindir. Bu hak sizindir...” diye adeta yalvarıyorlardı.                                 

         Büyük kurtarıcı ağlayan, yalvaran İzmirli annelere, hanımlara ve karşılayıcılara tatlılıkla ve fakat kararlılıkla baktı:                                                        - O kişi geçmişte yanılmış. Bir milletin geleceğinin sembolü olan “Bayrak” çiğnenmez. Ben onun yaptığı hatayı tekrar edemem. O bayrağı hemen yerden kaldırın...                                           

         Yine,Çanakkale'de ölen yabancı ülke askerleri için Mustafa Kemal Atatürk'ün sözleri bir insanlık ve insancıllık örneğidir:                                                   “Bu memleketin toprakları üstünde kanlarını döken kahramanlar! Burada bir dost vatanın toprağındasınız. Huzur ve sessizlik içinde uyuyunuz. Sizler Mehmetçiklerle yan yana, koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar! Göz yaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız, bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat rahat uyuyacaklardır. Onlar, bu toprakta canlarını verdikten sonra, artık bizim evlatlarımız olmuşlardır.”

         Böyle düşünen Mustafa Kemal Atatürk ve başta İsmet İnönü olmak üzere Türk devrimini yapan tüm arkadaşları, tabii ki Çanakkale savaşında ve diğer başka savaşlarda ölmüş olan şehitlerimiz ve  yabancı askerler için de özen göstereceklerdir.

         Lozan Anlaşması'nın "Mezarlıklar" başlığını taşıyan 2.bölümünde 124.maddeden 136.maddeye kadar hükümler,böyle bir özenin açık olarak ortaya koyan ve bir nebze insanlık ve insancıllık duygusu olan her Türk'ün övüneceği düzenlemeler getirmiştir.

         124.madde,anlaşmayı imzalayan devletlerin 29 Ekim 1914'ten beri savaş alanında, ya da yaralanma, kaza ya da hastalık sonucunda ölen kara ve deniz askerleri ile o günden beri, tutsaklık sırasında ölmüş savaş tutsakları ve sivil tutuklularının, kendi egemenlikleri altında bulunan topraklar üzerindeki mezarlıklarına, mezarlarına, toplu ceset çukurlarına ve adlarına dikilen anıtlara saygı gösterecek ve onların bakımını yapacaklardır.

         Taraf devletler, içlerinden her birinin söz konusu mezarlıkları, mezarları ve topluceset çukurlarını belirlemek, kaydını yapmak, yönetmek ve bunların bulundukları yerlerde uygun anıtlar dikmekle görevlendirecekleri Komisyonlara, kendi toprakları üzerinde görevlerini yapmak için, tüm kolaylıkları gösterme konusunda anlaşacaklardır.

         Taraflar, yukarıda sözü geçen kara ve deniz askerlerinin kemiklerinin yurtlarına geri gönderilmesi konusundaki istemleri yerine getirebilmek için, ulusal yasalar hükümleri ve genel sağlığın gerekleri saklı kalmak koşulu ile, her türlü kolaylığı, karşılıklı olarak göstermeye söz verirler. şeklindedir ve karşılıklılık ilkesi içerisinde taraf devletlerin birbirlerinin ülkesindeki ölüleri üzerinde hakları olduğunu belirtmektedir.

         125.madde taraf devletlerin tutsak iken ölen savaş tutsakları ve sivil tutukluların, kimliklerinin belirlenmesi için yararlı tüm bilgilerle birlikte eksiksiz bir listesini; kimlikleri belirlenmeksizin gömülmüş ölülerin, mezarlarının sayısı ve yerleri konusunda her türlü bilgileri, karşılıklı olarak, birbirlerine vermeği zorunlu kılmıştır.

         126.madde,Romanya topraklarında 27 Ağustos 1916’dan beri ölen Türk kara ve deniz askerleri ve savaş tutsaklarının mezarları, toplu ceset çukurları ve adlarına dikilen anıtların bakımı ile sivil tutuklulara ilişkin 124. ve 125. Maddelerden doğan başkaca herhangi bir yükümlülük için Romanya Hükümeti ile Türkiye Hükümeti, arasında özel bir Andlaşma yapılacağını açıklamaktadır.

         127.maddede ile bir yandan Britanya İmparatorluğu, Fransa ve İtalya Hükümetleri, öte yandan Türkiye ve Yunanistan Hükümetleri 124. ve 125. Maddelerin genel nitelikteki hükümlerini bütünlemek için,128.den 136'ya dek olan Maddelerdeki özel hükümleri kararlaştırdıklarını açıklamaktadır.

         128.madde ile Türkiye Hükümeti, Britanya İmparatorluğu, Fransa ve İtalya

Hükümetlerine karşı kendi toprakları, üzerinde onların savaş alanında ya da yaralama, kaza, ya da hastalık sonucu ölmüş olan kara ve deniz askerleri ile tutsak iken ölen savaş tutsakları ve sivil tutukluların mezarları, mezarlıkları, toplu ceset çukurları ve adlarına dikilmiş anıtlarının üzerinde bulunduğu arsaları o devletlere ayrı ayrı ve süresiz olarak bırakmayı,söz konusu mezarlara, mezarlıklara, toplu ceset çukurlarına ve anıtlara serbestçe girilmesine ve gerekiyorsa, cadde ve yolların yapılmasına izin vermeyi yükümlenmiştir.

         Yunan Hükümeti de , kendi topraklarına ilişkin olarak, özdeş yükümlülükleri üstlenmiştir.

         Yukarıdaki hükümlerin, verilen arsalarda Türk egemenliğini ya da, duruma göre, Yunan egemenliğini zedelemdiği de son fıkrasında düzenlenmiştir.

         Gelelim,bu değersiz biliminsanı(!) ve unun borazanlığını yapan milletvekili(!)nin İsmet İnönü'nün ve dolaylı olarak da "bizans dostu kahpe" Mustafa Kemal Atatürk'ün vatan hainlikleri için delil olarak gösterdiği 129 maddeye...

         Bu 129.madde ile,Türkiye Hükümetince verilecek arsalar içinde Britanya İmparatorluğu için Anzak adlı kesimin (Arıburnu) de bulunacağı;

         Britanya İmparatorluğunun bu arsalardan yararlanması'nın

         "(1) İşbu Andlaşma ile belirlenen kullanma amacından başka bir biçimde

kullanılmaması, böylece hiç bir askersel ya da ticari amaçla ya da verilmesine neden olan yukarıda belirli amaca aykırı, başkaca hiç bir amaçla kullanılmasının mümkün olmadığı;

         (2) Türkiye Hükümeti'nin mezarlıklarla birlikte, söz konusu arsaları her zaman denetlemek hakkına sahip olduğu;

         (3) Mezarlıkların korunmasında sivil bekçilerin sayısı, her mezarlık için bir bekçiyi geçmeyecektir. Mezarlıkların dışındaki arsalar için özel bekçiler olmayacaktır.

         (4) Söz konusu arsalarda, mezarlıkların gerek içinde, gerek dışında, bekçiler için zorunlu konutlardan başka hiç bir konut yapılmayacaktır.

         (5) Söz konusu arsaların deniz kıyısı üzerinde, kişi ve inal indirip bindirmeğe yararlı hiç bir rıhtım, mendirek, ya da iskele yapılmayacaktır.

         (6) Gerekli tüm resmî işlemler yalnız Boğazların iç kıyılarında yapılabilecek ve arsalara ancak bu işlemlerin yapılmasından sonra girilebilecektir. Türk Hükümeti, olanaklı bulunduğu ölçüde, kolay olması gereken bu işlemlerin, işbu Maddenin öteki hükümleri zedelenmemek koşulu ile, Türkiye'ye giden başka yabancılar için konulmuş işlemlerden daha zor olmamasını ve her türlü yersiz gecikmeyi önleyici biçimde yapılmasını kabul eder.

         (7) Söz konusu yerleri ziyaret etmek isteyen kişiler silâhlı olmayacaklardır. Türk Hükümeti işbu kesin yasaklamanın, uygulanmasını izlemek hakkına sahip bulunacaktır.

         (8) 150 kişiden fazla olan her ziyaretçi kafilesinin varışından en az bir hafta önce Türk Hükümetine bilgi verilmesi gerekecektir."

şartlarına bağlı olduğunu düzenlenmiştir.

         130 madde, Mezarlara, mezarlıklara ve toplu ceset çukurlarına ve anıtlara ilişkin sorunları yerinde çözümlemekle görevli Komisyon kurulmasını düzenlemektedir.

         131 madde ile ,kendilerine arsa ayrılan Hükümetler;bu toprakları yukarıda

öngörüldüğünden başka biçimde kullanmamayı ve kullanmaya izin vermemeği,söz konusu arsalar deniz kıyısında bulunuyorsa, her hangi bir kara ve deniz gücü için ya da ticaret amacıyla kullanmamayı yükümlenmiştir.     

         Üzerinde mezarlar ve mezarlıklar yapılmasından vazgeçilecek ve anıt dikilmesi için kullanılmayacak topraklar yine Türk ya da, duruma göre Yunan Hükümetine kalacaktır.

         132 madde ile arsaların yararlanmaları için Britanya, Fransa ve İtalya Hükümetlerine bırakılmasına ilişkin yasal ve yönetimsel gerekli önlemlerin  Türk Hükümeti ve Yunan Hükümetince altı ay içinde alınacağı kararlaştırılmıştır.

         Eğer kamulaştırmak yoluna, gitmek gerekirse, Türk ve Yunan Hükümetleri bu kamulaştırmaları, her biri kendi toprakları, üzerinde, giderlerini kendileri karşılayarak yapacaktır.

         133 madde ile Britanya, Fransa ve İtalya Hükümetleri, uyruklarının mezarlarının, mezarlıklarının düzenlenmesine yetkili oldukları kararlaştırılmıştır.

         134 madde, Britanya, Fransa ve İtalya Hükümetleri Türkiye'de bulunan mezarların, mezarlıkların, toplu ceset çukurlarının ve anıtların korunması işini kendi uyrukları arasından atanmış bekçilerle sağlama hakkına sahip olacaklarını karar altına almıştır.

         135 maddede, mezarlıklar için Türkiye ve Türk makamları ve duruma göre, Yunanistan ve Yunan makamlarınca hiç bir kira bedeli ve vergui alınmayacağı düzenlenmiştir.

         136 madde ile Britanya, Fransa ve İtalya Hükümetleri, Türkiye'den ayrılan topraklarda bulunanlarla kendi Hükümetlerine bağlı topraklarda gömülü Türk kara ve deniz askerleri için mezarlar, mezarlıklar, toplu ceset çukurları ve anıtlar kurulması için yukarıdaki tüm haklandan yararlanmak hakkını Türkiye Hükümetine tanımışlardır.

         Bu açıklamalardan sonra, artık bu biliminsanlarına(!),bu milletvekillerine(!) ve onlar gibi düşünen ama bu vatanda utanmadan barınanlara ne söz söylenebilecekse bağırarak söyleyin lütfen...

         Belki de bir katrecik utanma duyguları kalmıştır,utanırlar...

  
201 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi2
Bugün Toplam3
Toplam Ziyaret9285
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.066234.2027
Euro37.991438.1437
Hava Durumu
Saat